Ferhat YILMAZ
Ferhat YILMAZ

ÇÖPE ATILAN GELECEĞİMİZ

ÇÖPE ATILAN GELECEĞİMİZ

Günümüzde her an, farkına bile varmadan büyük miktarda atık üretiyoruz. Sabah kahvemizi içerken kullandığımız karton bardaktan, marketten aldığımız ürünlerin ambalajına kadar her şey kısa sürede çöp kutusuna gidiyor. Peki, bu atıkların yolculuğu burada bitiyor mu? Elbette hayır. Bilinçsizce çöpe atılan her plastik şişe, her cam kavanoz ve her kâğıt parçası doğada yüzyıllarca kaybolmadan kalabiliyor. Eğer sürdürülebilir bir atık yönetimi politikası benimsemezsek, gezegenimizin devasa bir çöplüğe dönmesi kaçınılmaz.

Dünya genelinde her yıl 2 milyar tonun üzerinde atık üretiliyor ve bu miktarın 2050 yılına kadar 3,5 milyar tona ulaşması bekleniyor. Bu korkutucu tablo, geri dönüşümün ve bilinçli atık yönetiminin ne kadar hayati olduğunu gözler önüne seriyor. Çünkü geri dönüşüm sadece çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomiye ve toplumsal refaha da büyük katkılar sağlıyor.

Plastik şişeler doğada 450 yıl, alüminyum kutular 500 yıl, cam şişeler ise 1 milyon yıl boyunca kalabiliyor. Oysa bu atıklar doğru şekilde geri dönüştürülürse yeni ürünlere, enerjiye ve ekonomik değere dönüşebilir.

Dünyanın dört bir yanında bazı ülkeler, geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda örnek politikalar geliştiriyor. Almanya, atıkların %67’sini geri dönüştürerek dünyanın en başarılı ülkelerinden biri konumunda. İsveç, çöplerin büyük bir kısmını enerjiye çevirerek çöp ithal eden bir ülke haline geldi. Japonya, geri dönüşüm kültürünü çocuk yaşta öğreterek, toplum genelinde bilinçli bir tüketim alışkanlığı geliştirdi.

Peki, Türkiye’de durum nasıl?

Ülkemizde de son yıllarda geri dönüşüm konusunda önemli adımlar atılıyor. Sıfır Atık Projesi, özellikle plastik atıkların azaltılmasını hedeflerken, pek çok belediye geri dönüşüm tesislerini artırarak bilinçlendirme çalışmaları yapıyor. Ancak, etkin bir atık yönetimi için yalnızca farkındalık yaratmak yeterli değil; denetimlerin sıkılaştırılması ve yaptırımların uygulanması gerekiyor.

Belediyeler, geri dönüşüm hizmetlerini geliştirmek için çeşitli uygulamalar yürütüyor:

            •Geri dönüşüm konteynerleri: Belediyeler, mahallelere ve işlek noktalara geri dönüşüm kutuları yerleştirerek atık ayrıştırmayı teşvik ediyor.

            •Atık toplama günleri: Bazı belediyeler belirli günlerde elektronik atık, tekstil atığı ve tehlikeli atık toplama hizmeti sunuyor.

            •Teşvik sistemleri: Geri dönüşüme katkıda bulunan vatandaşlara ödüller veren uygulamalar yaygınlaşıyor. Örneğin, bazı şehirlerde geri dönüşüme atık bırakanlara alışveriş indirim kuponları veya ücretsiz toplu taşıma kartları veriliyor.

•Denetimler ve cezalar: Çevreyi kirleten veya atık yönetimi kurallarına uymayan işletmelere ciddi para cezaları uygulanıyor. Özellikle büyük siteler, ticari işletmeler ve sanayi kuruluşları için atık yönetimi zorunlu hale getirildi. Kurallara uymayan işletmeler 50 bin TL’ye kadar para cezası ile karşılaşabiliyor.

Ancak bireysel ve kurumsal sorumluluk olmadan bu sistemlerin başarılı olması zor.

Sadece belediyelerin çabaları değil, apartmanların, sitelerin ve ticari işletmelerin de geri dönüşüm süreçlerine aktif olarak dahil olması gerekiyor. Günümüzde pek çok büyük site ve plaza, artık ayrı geri dönüşüm kutuları koyarak atıkları kaynağında ayrıştırmaya teşvik ediyor. Ancak hâlâ birçok yerde evsel atıklar geri dönüşümle karışık olarak çöpe gidiyor.

Ticari işletmelerin de bu konuda daha duyarlı olması şart. Restoranlar, kafeler, AVM’ler ve fabrikalar her gün büyük miktarda atık üretiyor. Özellikle gıda sektörü, tek kullanımlık plastiklerin en yoğun kullanıldığı alanlardan biri. Birçok ülkede plastik pipet ve plastik çatal-bıçak kullanımı yasaklanmışken, Türkiye’de de benzer uygulamalara geçilmesi kaçınılmaz görünüyor.

Öte yandan, evlerde de geri dönüşüm bilincinin gelişmesi gerekiyor. Her birey, atıklarını doğru şekilde ayrıştırarak ve daha az çöp üretmeye çalışarak sürece katkıda bulunabilir.

Bireysel Olarak Ne Yapabiliriz?

Geri dönüşüm sürecinin başarılı olması için sadece devletlerin değil, bireylerin de sorumluluk alması gerekiyor. İşte günlük hayatımızda yapabileceğimiz küçük ama etkili adımlar:

            •Atıkları Ayırın: Plastik, cam, kâğıt ve organik atıkları ayrı kutulara koyarak geri dönüşüm sürecine destek olabilirsiniz.

            •Tek Kullanımlık Ürünlerden Kaçının: Bez çanta, metal su şişesi ve cam saklama kapları gibi tekrar kullanılabilir ürünleri tercih edebilirsiniz.

            •Geri Dönüşüm Kutularını Kullanın: Bulunduğunuz şehirde geri dönüşüm konteynerleri varsa mutlaka kullanın. Yoksa, yerel yönetimlere bu konuda baskı yapabilirsiniz.

•Elektronik Atıklara Dikkat Edin: Kullanmadığınız elektronik cihazları çöpe atmak yerine geri dönüşüm merkezlerine teslim edin.

            •Kompost Yapın: Organik atıkları kompost haline getirerek hem çöp miktarını azaltabilir hem de doğal gübre elde edebilirsiniz.

Geri dönüşüm ve atık yönetimi sadece çevresel bir mesele değil, aynı zamanda geleceğimizle ilgili kritik bir konu. Belediyelerin hizmetleri, işletmelere kesilen cezalar ve bireylerin sorumlulukları bir bütün olarak ele alınmalı. Doğayı korumak, kaynakları verimli kullanmak ve ekonomiye katkıda bulunmak bizim elimizde.

Bugünden itibaren daha bilinçli tüketim alışkanlıkları edinerek, yaşanabilir bir dünya için sorumluluk alabiliriz. Çünkü bu gezegen, bizden sonra gelecek nesillere bırakacağımız bir miras değil, korumamız gereken bir emanet. Unutmayalım ki, küçük adımlar büyük fark yaratır…  

                                                                                               FERHAT YILMAZ

Yorum Yazın